İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

5941 SAYILI ÇEK KANUNU, ÇEKLERİN ÖDENMEMESİ, KONKORDATONUN ÇEKLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Günümüzde çekler ticarette kullanılan ve en sıklıkla başvurulan ödeme yöntemlerinden birisidir.

5941 Sayılı Çek Kanunu gereğince çek, ticari bir ilişkiden kaynaklı tacirler arasında borç ödeme aracıdır. Türkiye’de çek, “ileri vadeli çek uygulaması” nedeniyle fiilen bir “ödeme aracı” olmaktan uzaklaşmış, bono gibi kullanılan bir kıymetli evrak haline gelmiştir.

Karşılıksız Çek Suçunun Oluşması şartları

-Çekin vadesi gelmiş olmalıdır.

-Çek süresi içerisinde ibraz edilmiş olmalı.

-Çekin arkasına karşılıksızdır olduğu şerhi ilgili banka tarafından işlenmelidir

-Çek sahibi süresi veya çeki elinden bulunduran içerisinde şikâyet yoluna başvurmalıdır.

5941 Sayılı Çek Kanunu’nda çek kanunu kapsamında yapılan değişiklikle, karşılıksız çek düzenlemek bir suç olarak hüküm altına alınarak adli para cezası, hapis cezası, gibi birtakım yaptırımlar öngörülmüştür.

Çek Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasına göre; üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin beş yüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…) az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder… denmektedir.

Karşılıksız çıkan çeklerde Çek Kanunu’nun 5. Maddesinin 10. Bendinde; “ Birinci fıkrada tanımlanan suç nedeniyle, ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) ilişkin hükümler uygulanmaz” denmektedir.

Çek Kanununa (Çek K. m.5/1) göre; bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353’üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır.

Karşılıksız çek suçu sebebiyle mahkûm olan ve cezası kesinleşen hükümlüye İcra Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararının uygulanması amacı ile adli para cezasının otuz gün içinde ödenmesi için Cumhuriyet savcısı tarafından ödeme emri tebliğ edilir.

5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun 106. maddesinin 9. fıkrasına göre; adlî para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz.

Yine aynı kanunun 106. maddesinin 7. fıkrasına göre; Adli para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adli para cezalarına mahkûmiyet hâlinde ise hapis süresi beş yılı geçemez denmektedir.

İcra Ceza Mahkemesince verilen adli para cezasının açıklanan nedenlerden dolayı adli para cezasının ödenmemesi durumunda çevrilen hapis cezasını ceza infaz kurumunda geçirecektir.

Açıklanan nedenlerden dolayı karşılıksız çek düzenleme suçuna bağlı olarak ortaya çıkabilecek adli para cezasından çevrilen hapis cezasının infazı herhangi bir surette ertelenemeyeceği ve hapis cezasının infazında koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler de uygulanmayacağı açıktır.

İcra ve İflâs Kanunu’nun 347’inci maddesine göre hareket etmek gerekir. Söz konusu düzenleme şu şekildedir; “… fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.” Dolayısıyla “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçu bakımından da şikâyet hakkı, fiilin öğrenilmesinden itibaren üç ay ve her halükarda da fiilin işlenme tarihinden itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun md. 68/f.1-e bendine göre adli para cezalarında ceza zamanaşımı süresi on yıl olduğundan karşılıksız çek ceza zamanaşımı süresi de on yıl olacaktır.

KONKORDATODA ÇEKLERİN DURUMU

Konkordatonun özel olarak çekten kaynaklı borçlara etkisinin ne olacağına ya da karşılıksız çek keşide etmekten dolayı ortaya çıkacak cezaî sorumluluğu kaldırdığına dair bir düzenlemeye herhangi bir kanunda yer verilmiştir değildir. Bu bağlamda bu tür özel bir düzenleme İcra ve İflâs Kanunu’nda yapılmadığı gibi Çek Kanunu’nda da bulunmamaktadır.

İcra ve İflâs Kanunu kapsamında usulüne uygun bir konkordato başvurusu yapıldıktan sonra (İİK m. 285-286) mahkeme, derhal geçici mühlet kararı verir.

Geçici mühlet kararlarında alınan tedbirler kapsamında “ ….davacı borçlunun, geçici mühlet kararının ilanından sonra ibraz edilen çeklerine; 5941 sayılı Çek Kanunun 5. maddesi gereğince, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında “Karşılıksızdır” şerhi yazılmasının ihtiyati tedbiren önlenmesine, ibraz edilen ve karşılığı bulunmayan çeklere “Konkordato tedbiri” şerhinin yazılması” ilgili bankalara Ticaret Mahkemesinin vermiş olduğu tedbir kararı gönderilmektedir.

Konkordato projesi hazırlanırken borç stoku içerisinde çeklerin listeleri yapılıp mahkemeye müracaat aşamasında bildirilmelidir. Genellikle çekler liste yapılıp Konkordato Projesinin içeriğine ve ekinde bildirilmektedir. Bu husus konkordato başvurusu sonrasında alınacak geçici mühlet kararında yer alması önem arz etmektedir. İyi niyetle hareket eden borçlunun, vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluları hacizlerin veya iflasın ağır sonuçlarından korumak amacıyla getirilmiştir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2021/5853 E. 2021/2181 K.)

Konkordato dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün adi alacaklarını yetkili makamın onayı ve alacaklı çoğunluğunun kabulü ile tasfiyesinin sağlandığı bir icra biçimidir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1792 E. 2021/100 K.)

Dolayısı ile ileride ödenemeyecek olan çeklerin bir ödeme planı dahilinde konkordato projesine yansıtılıp mahkeme onayı ile ödenmesidir.

Konkordato projesinin kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacak tutarının yarısını aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiğinin tespit edildiği, dolayısıyla konkordato projesinin İİK’nun 302/a bendinde ön görülen çoğunlukla kabul edildiği ve İİK.305/c maddesindeki konkordatonun tasdiki şartının yerine getirildiği nedeni ile konkordato projesinin tasdikine kararı verilmiştir. (İzmir 1. Asliye Ticaret Mah, 2020/274 E, 2021/967 K)

Ticaret Mahkemesince onaylanan konkordato projesine davacının uygun hareket edip etmediğinin denetlenmesi amacı ile Kayyım atanmaktadır. Atanan kayyım onaylanan projede belirtilen ödeme planına davacı şirket veya şirketlerin uyup uymadığı denetlenip mahkeme raporlanmaktadır.

Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 2019/23974 E. 2019/9339 K. sayılı kararı ile konu hakkındaki hukuki tartışmalara açıklık getirmeye çalışmıştır. Bu karara göre karşılıksız çek suçu ile ilgili yargılama yapan mahkeme ilk olarak devam eden konkordato davasının eldeki dava yönünden bekletici mesele yapılması gerektiğidir. Konkordato davasının sonucuna göre yani projenin tasdik edilip edilmeyeceği veya konkordato davasının herhangi bir sebeple reddi gibi durumlarda suçun oluşup oluşmadığı farklılık gösterecektir.

Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 2019/23974 E. 2019/9339 K. sayılı kararında; “…Konkordatonun tasdiki kararıyla birlikte kesinleşen konkordato anlaşmasına göre hüküm ve sonuçları yeniden belirlenen suça konu çekin, ibraz tarihinden sonra suçun konusunu oluşturan zorunlu unsurları sahip bir çek olmaktan çıkması, dolayısıyla tüzel kişi yetkilisi olan sanıkların cezai sorumluluğundan söz edilemeyeceği” ifadelerinin geçtiği,

Yine Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 2019/23974 E. 2019/9339 K. sayılı kararında; “…konkordato davası devam etmekte iken tacir sanığın kendi adına bastırılan çeki keşide ettiği, suça konu çek üzerinde karşılıksızdır işlemi yapıldığı, süresinde yapılan şikâyet üzerine İcra Ceza Mahkemesince; sanık hakkında devam eden konkordato süreci olduğu gözetilmeksizin suçun sabit olduğu gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine karar verildiği” fakat verilen kararın Kahramanmaraş İcra Ceza Mahkemesinin 18/04/2019 tarihli ve 2018/1254 esas, 2019/687 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4-a maddesi gereği BOZULMASINA kararı verildiği görülmektedir.

Konkordato süreci sonunda ödeme planında (projede) öngörüldüğü şekliyle borç ifa edildiğinde ise muhakeme şartı yine gerçekleşmiş olacaktır. Yani ödeme planına bağlı kalındığı takdirde karşılıksız çıkan çekten dolayı hapis cezası olmayacaktır.

Konkordato süreci sonunda onaylanan projede belirtilen hususlara uyulmadığı kayyım raporları ile mahkemeye bildirildiğinde Mahkemece veya alacaklı taraflarca talebi durumunda konkordato projesinin reddine kararı verilebilecektir. Mahkemece konkordatonun reddine kararı sonrası karşılıksız çıkan çekten dolayı hapis cezası ile karşı karşıya kalınabilecektir.

Sonuç olarak; Ticaret Mahkemesince tasdiki yapılan konkordato projesine göre oluşturulan ödeme planı uygulandığı takdirde çek ile ilgili bir ceza davası açılmasının mümkün olamayacağı fakat tasdik edilen konkordato projesinde belirlenen çerçevede ödemelerin yapılmaması sonucu ile konkordato davasının reddine kararı verilebileceğinden dolayı ödenmeyen çekler için ceza davası ile karşı karşıya kalınabileceği hususlarını açıklamaya çalıştık.

Eğer konkordato davacı açıp konkordato ilan etmek istiyorsanız veya konkordato ilan eden firmadan alacağınız var ise tarafımızla irtibata geçip profesyonel hizmet alabilirsiniz.


Başvurunuz kesinlikle konkordatotakip sitesi ve ortağı arasında kalacak olup, başvuru resmi portallerde yayınlanana kadar süreç ile ilgili paylaşımı yapılmayacaktır.

İlk yorum yapan siz olun

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Social Media Auto Publish Powered By : XYZScripts.com
    Copied!

    İletişim